Giriş
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu, 15 Mart 2018 tarih, 30361 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değiştirilmiştir. İş bu makalede, konkordato kurumuna ilişkin getirilen yeni düzenlemeler özetlenerek, yeni düzenlemenin amaçları ve halihazırda görülen sonuçları üzerinde durulacaktır.
Uygulamada pek çok sorunu barındıran ve ihdas amacının gerçekleştirilmesi konusunda bir türlü isteneni veremediği düşünülen iflâs erteleme kurumunun yürürlükten kaldırılması ile, konkordato kurumunun etkin ve işlevsel bir yapıya kavuşturulması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla konkordato kurumu getirilmiştir.
Konkordato tanımı
İtalyanca kökenli konkordato kelimesi, borçlu kişinin ticari anlamda zor duruma düşmesinden dolayı alacaklılar ile borcun ödemesinin bir plana bağlandığı ve bunun mahkeme tarafından onaylandığı anlaşma anlamına gelmekle birlikte, aynı zamanda “iflâs anlaşması” olarak da tanımlanan bir hukuk ve ekonomi terimidir. Konkordato, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 285-309. Maddelerinde düzenlenmiş olup, mali durumu bozulmuş olan borçlu ile borçlunun alacaklılarını korumayı amaçlayan bir kurumdur. Borçlu, borçlarını konkordato projesinde kabul edilen şekilde ödemek suretiyle borçlarından kurtulur.
7101 sayılı Kanun ile getirilen temel değişiklik, iflâs erteleme kurumunun yürürlükten kaldırılması ve yerine konkordato kurumuna ilişkin hükümlerin yeniden düzenlenmesidir. Alacaklıların yeterince söz sahibi olamaması, iflâs erteleme sürecinde borçlu ve mahkemenin daha aktif bir rolü olması, iflâs erteleme kurumunun yürürlükten kaldırılma sebeplerinden sayılabilir.
Borçlunun ticari faaliyetlerine devam edebilmesi ve sözleşmelerin konkordato nedeniyle sona ermemesi amaçlanan konkordato kurumunda yapılan ilk değişiklik, konkordato işlemleri hakkında görevli mahkemenin değiştirilmiş olmasıdır. Önceden İcra Mahkemeleri görevliyken, yapılan değişiklikle, iflas erteleme davalarının da görevli mahkemesi olan Asliye Ticaret Mahkemeleri, konkordato işlemlerinde görevli mahkeme olarak belirlenmiştir. 7101 sayılı Kanun’la beraber, kesin konkordato mühletinin sonuçlarını doğuran ‘‘geçici konkordato mühleti’’ getirilmiştir. Geçici konkordato mühleti, kural olarak üç ay olarak verilmekle birlikte, bu süre dolmadan borçlunun veya konkordato komiserinin talebi üzerine geçici konkordato mühletinin en fazla iki ay uzatılabileceği öngörülmüştür. Verilen uzatma kararıyla beraber geçici mühleti beş ayı geçemez. Buna ilaveten, konkordatodan olumlu bir sonuç alınacağı anlaşıldığı zaman, borçluya tanınacak olan bir yıllık kesin mühletin özel durumlarda altı aya kadar uzatılabileceği de öngörülmüştür. Böylece, konkordato sürecinin, uzatılmış olan sürelerle beraber en fazla 29 ay ile sınırlandırıldığı söylenebilir. 7101 sayılı Kanun kapsamındaki önemli düzenlemelerden biri de, konkordato borçlusunun mali durumunun iyileşmesi halinde, konkordato mühletinin kaldırabileceğidir.
İİK md. 294 uyarınca;
«Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.»
Konkordato ile İflâs Ertelemenin Farkları
İflâs ertelemeye sadece sermaye şirketleri başvurabilirken, konkordatoya sermaye şirketleri, şahıs şirketleri ve gerçek kişiler başvurabilir.
Yine, iflâs ertelemede borca batıklık şartı aranırken, konkordatoda borçlunun varlıklarının toplamının, borçlarının en az %50’sini karşılamaya yeterli olması koşulu aranmaktadır.
İflâs ertelemede alacaklılar alacaklarından vazgeçmez ancak konkordatoda alacaklılar, alacaklarının bir kısmından vazgeçer yahut vadesinin uzatılmasını kabul eder.
Konkodato Talep Edebilecek Kişiler ve Mahkeme’nin Yetkisi
Konkordatoyu borçlu talep edebileceği gibi, İcra ve İflâs Kanunu md. 286’daki belgeleri toplayan alacaklı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak isteyebilir. Bu belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu mahkeme tarafından tespit edildiğinde mahkeme, derhâl geçici mühlet kararı verir. Bu belge ve kayıtlar süresi içinde mahkemeye sunulamazsa, mühlet verilmez ve konkordato talebi reddedilir. Borçlunun iflâsa tabi bir kişi olup olmadığına göre görevli mahkemenin yetki alanı da değişecektir. Şöyle ki; borçlu eğer iflâsa tabi bir kişiyse yetkili mahkeme, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Eğer iflâsa tabi olmayan bir borçlu bulunuyorsa, bu durumda yetkili mahkeme borçlunun yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.
Geçici Mühlet
Geçici mühlet kararı ile birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmayacağının tespit için geçici konkordato komiseri görevlendirilir ve bu talebin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi ve geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Geçici mühlet kararı ticaret sicili gazetesinde ve Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan portalında ilân olunur ve derhal ilgili yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların ilandan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri bildirilir.
Komiserin Görevleri
· Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak,
· Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek,
· Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporları sunmak,
· Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek,
· Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel mali durumu hakkında bilgi vermek,
· Mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Komiserin işlemlerine karşı İcra ve İflâs Kanunu’nun 16. maddesine göre şikayet yoluna başvurulabilir. Bu şikayetler Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanır, yani kanun yoluna başvurulamaz. Konkordato komiserinin nitelikleri Adalet Bakanlığı’nca yürütülecek olan ve 2 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Konkordato Komiserinin Niteliklerine ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmelik ile belirlenmiştir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı nazara alınarak birden üçe kadar komiser görevlendirilir. Komiser aynı zamanda beşten fazla dosyada geçici komiser veya komiser olarak görev yapamaz. Komiser, Türk Ceza Kanunu’nun uygulanmasında memur sayılır.
Konkordato ilan eden gerçek veya tüzel kişinin alacaklıları, alacaklılar kurulu olarak bir arada hareket edebilir. Alacaklılar kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret eder, tavsiyelerde bulunabilir ve gerekli hallerde bu konuda mahkemeye görüş bildirebilir. Komiserin faaliyetlerinin yeterli görmezse, mahkemeden komiserin değiştirilmesinin gerekçeli rapor ile isteyebilir. Mahkeme borçlu ve komiseri dinledikten sonra kesin olarak karar verir.
Alacaklıları Alacaklarını Bildirmeye Davet - Alacaklılar Toplantısına Davet
Alacaklılar, komiser tarafından 288 inci madde uyarınca yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır. Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, 288 inci madde uyarınca yapacağı yeni bir ilânla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet eder. Toplantı günü ilândan en az on beş gün sonra olmak zorundadır.
Kesin Mühlet Kararı Verilmesi
Öncelikle belirtilmelidir ki, kesin mühlet kararı verilebilmesi için mahkemede bir duruşma yapılması gereklidir. Mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Atanmış olan geçici komiserin görevine etmesine mahkemece karar verilebilir. Kesin mühletin süresi bir yıl olup, komiserin gerekçeli raporu ve talebi üzerine altı ay daha uzatılabilir.
Konkordatonun Tasdiki
İlk olarak, duruşmanın madde 288’e göre ilan edilmesi ve eğer varsa itirazların duruşma tarihinden üç gün önce bildirilmesi gerekmektedir. İnceleme, duruşmalı olarak yapılır, komiser dinlenir. Kesin mühlet içinde mahkeme karar vermek zorundadır. Tasdik kararı mahkemece, 288 inci madde uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir. Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor sunar; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler. Mahkemece verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.
Konkordatonun Tasdik Edilmemesi ve Borçlunun İflâsı
Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına re’sen karar verir.
Tasdik Kararının Sonuçları
Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür. Ayrıca borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler de hükümsüz hale gelir.
Konkordato Talebinin Reddi ve İflâsın Açılması
İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine re’sen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.
Kanun Yolları
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararına karşı da, on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge Adliye Mahkemesinin bu hususta vereceği karar ise, kesindir. Bölge Adliye Mahkemesi ilk derece Mahkemesin kararını kaldırarak mühlet kararı verdiği takdirde dosya, komiserin de görevlendirilmesi dahil olmak üzere müteakip işlemleri yürütmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir.
Konkordatonun Feshi
Konkordatonun feshi, kısmen fesih ve tamamen fesih şeklinde iki başlık altında düzenlenmiştir.
Kısmen fesih durumunda, kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
Tamamen fesih durumunda ise, her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.
İflâs Sonrası Konkordato
İflâsına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato talep ederse veya bu borçlunun alacaklılarından biri konkordato işlemlerinin başlatılmasını isterse, iflâs idaresi, görüşüyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu talebi bildirir. Komisere ait görevler iflâs idaresi tarafından yapılır. Konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi durur. Bu süre altı ayı geçemez. Konkordato hakkında verilen karar iflâs idaresine bildirilir. Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflâs idaresi iflâsa hükmeden mahkemeden iflâsın kaldırılmasını ister. İflâstan sonra konkordato iflâs tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilir.
Sonuç
Her ne kadar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda önceden de bulunmakta idiyse de, konkordato müessesesi, iflas erteleme kurumunun gölgesinde kalmış ve teoriden uygulamaya yerleşmekte epey zorlanmıştır. OHAL süresince iflas ertelemenin yasaklanması ve neticesinde yapılan kanuni düzenlemeyle konkordato hükümlerinin daha uygulanabilir ve nispeten pratik hale getirilmesiyle konkordato, uygulamada da, özellikle 2018 yılının ikinci yarısından itibaren sıkça başvurulan bir hukuki müessese haline gelmiştir.
Bu hususta, aslında alacaklıları korumak üzere ihdas edilmiş olan bu kurumun, borçlular tarafından kötüye kullanma ihtimaline karşın –ki buna fiilen mali açıdan bir ihtiyacı olmamasına rağmen borçlarını ötelemek için konkordato talebinde bulunan borçlunun durumu örnek gösterilebilir- yasal tedbirler alınmasının isabetli olacağı düşünülmektedir.
Commenti